Ana Sayfa - TR Kangal Forum

Tam Versiyon: Köpeğin Ezanda Uluması ne Anlama Geliyor????
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
kuul kardeş başarılı anlattıın olayı katılıyorum sana...kuran-ı kerimde öyle birşey yazmıyor zaten köpeğin ezana ulumasıyla ilgili düşüncelerine katılıyorum..
her köpek ulumuyor hatta keyfe kederede uluyan oluyor herkesin farklı bi görüşü var bi makalede okumuştum yarım yamalak aklımda kalan ses etkileşimi ile alakalı bi durum olduğu yazılıydı banada mantıklı geldi duyduyu nameli sese köpeğin verdiği cevap şeklinde bi şey kuul ustanında dediği gibi dini cevap isteyen kur'an-ı kerim e bakması yeterli bu çağda hurafelerle yaşamaya gerek yok evet belkide kendi çapında ibadet ediyordur öyleyse oda çok güzel bi şey ama uluyor diyede aşağılamak yada öldürmek etik değil.
eğer hayvan bakmak günah olsaydı ALLAH yaratmzdı ve uluması ALLAH'A zikretmesidir bunlar hurafe arkadaşlar ALLAH hiç bir canlıyı bosuna yaratmamıştır
Kuul nickli arkadaşa katılıyorum,benim bir eniğim var,ne zaman elime bağlamayı alıp çalsam uluyor,bazı yörelerde köpek uluması kötü şeyler getirir anlamına geliyor,ama çok saçma,baykuş tünemesi gibi,vs vs böyle şeylere pek kulak asmayın,hurafe şeylerdir,saygılar.....
Selam arkadaşlar ben yeni üye oldum site de dolaşırken bu konu hakkında bende cok araştırıp sordum ilki sordugum bazı hocalar ALLAHIN yarattıgı her mahlukat ALLAHA zikreder her mahlukatın zikredilişi farklıdır köpeklerde uluyarak zikredermiş ama her köpek te ulumasmış (2.)Yine aynı hoca rifayete göre ezan esnasında ( birisine göre şeytan birisine görede cin ezan esnasında köpegin yüregini sıkıyormuş onun için uluyormuş (3.)Yine aynı hoca ezan okunurken ezanın makamı özellikle ( ALLAHÜ Ekber ) mısrasında makamın okunuşu ulumasına neden oluyor ama dikat edilirse sadece ( ALLAHÜ Ekber ) de oluyor (4.) Her köpegin özellikle ezanlarda ulumadıgını uluyan köpeginse ( kıtmır) den geldiği rivayetlerdenmiş
Mesele bakış açısında;
Aynı olay batıda merak edilse (belki de edilmiş ve araştırılmıştır bilmiyorum) adamlar hemen bunla ilgili bilimsel araştırmalar yapar; çeşitli köpekleri, çeşitli seslerle, çeşitli deneylerle, testlerle tabi tutarlar. Ve sonunda bir açıklama yaparlar.

Bizde ise hemen dini açıdan ne anlama geliyor, günahmıdır, sevapmıdır?..
Yok efendim şeytanmı kovalar melekmi çağırır?

Yahu altı ucu köpek uluyor, Hurafeler kıyameti koparıyor.

Evde yangın çıkmış tespih yanmamış, Allahın hikmeti diye konu açmışlar. Orada da aynı şeyleri yazmıştım. Yanmaz taş tespihtir veya evin yanmayan bölümünde kalmıştır. Hemen bununla ilgili mucize aramaya gerek var mı? Ekmekte ki, ağaçta ki bazı şekilleri arapça Allah yazısına benzetmeler filan kime ne ispatı bunlar anlamıyorum. İnanan zaten inanıyor onalara ihtiyacı yok, inanmayanı ise ekmekteki ağaçtaki şekil ile inandıramazsın ki.

Yani herşeyi dini tartışmaya getirmenin, dini anlamda açıklama yapmaya çalışmanın anlamı var mı?

En küçük bir mevzudaki bakış açışı, kitlelerin hayata bakışını gösteriyor. Biz hayata din gözlükleri ile bakarken elalem gerçek gözlerle bakıyor. Müslüman ülkelerle müslüman olmayan ülkeler arasındaki fark bu işte. Bu bakış açısı devam ettiği sürece müslümanlar bu esaretten kurtulamayacaklar.

Kıtlama Şeker ile ilgili ilginç bir yazı okudum. Aktarıyorum;

Erzurum'da, çay içilirken şeker çaya karıştırılmıyor, kıtlama yapılıyor. Bunun çıkışı ise çok ilginç... Eskiden İran'da çaya tatlandırıcı olarak hurma ve üzüm katılıyordu. İngilizler İran'a şeker satmaya kalktıklarında bunu başaramadılar. Sonra İranlı Mollalarla irtibat kurdular. İngilizler Mollaların vereceği fetva karşılığında kazancın % 10'nu teklif ettiler. Nitekim bir Cuma Namazı'nda (İran'da Cuma Namazları o bölgenin en büyük camisinde ve çok kalabalık olarak kılınıyor) Cuma Hutbesi'nde Mollalar şu vaazı verdi: "Siz Allah'ın nimeti olan hurma ve üzümü nasıl olur da çaya katarsınız! Bundan böyle çaya şeker katacaksınız!" Bu vaazdan sonra İranlılar çaya şeker katmaya başladılar.

İşler yoluna girince İngilizler Mollalara verdiği % 10 payı satışların iyi gitmediği gerekçesiyle vermemeye başladı. Bunun üzerine Mollalar ikinci bir fetva verdi Cuma Hutbesi'nde: "Gâvur icadı şekeri çaya katmak caiz değildir!..." Bu fetva üzerine İranlılar evlerindeki şekerleri sokaklara döktü... İngiliz firmaları bunun üzerine baktılar olacağı yok, Mollalarla yeniden masaya oturdu. Fakat Mollalar bu sefer % 20 pay istedi. İngilizler çaresiz kabul etti. Mollalar Cuma Hutbesi'nde bu sefer şöyle fetva verdi: "Biz size çaya şeker katmayın dedik ama sokaklara dökün de demedik, şekeri sokağa dökmeyeceksiniz, şekeri çaya batıracak ve böylece gâvur icadı şekere boy abdesti aldıracak ve öyle içeceksiniz!!

Bilmeyince herkes her fetvayı verir inanırsınız. Sahih Hadis olarak sunulan rivayetlerde Peygamberimizi Miraca merdivenle çıkarıyolar. Neden? Çünkü rivayeti uyduranın hayal gücü o kadar. 1600 sene önce uçak mı vardı, asansör mü, uçan daire mi, uzay mekiği mi, ışınlama bilgisi mi? Şimdi bilimsel dini yorumlar peygamberimizin ışınlandığı yönünde... Eee demek ki bizi kandırıp durmuşlar. Ben şimdi ne bileyim arapların ve yandaşlarının sahih hadis diye diye bize her istediklerini yaptırmadıklarını? Emeviler döneminden itibaren Araplar kendi dillerini (Kuran arapça okunur-cennet dili arapçadır-ölünce sorular arapça sorulacak gibi), kültürlerini ve ananelerini (ayakta işemek günahtır gibi) din yoluyla yaymaya çalışmışlar ve bunun içinde en çok uydurma hadisleri kullanmışlardır.

Halbuki elimizin altında Allahın Kelamı duruyor, değiştirilemez kutsal kitap. Ahh-Ah.
Şimdi bunları yazınca tepkiler gelebilir. Tepki göstermeden önce şunun bilinmesini isterim ki ben Allah'a; laf olsun diye değil, ciddi manada inanırım.
akaadaşlar bnde şükrettilerni duymuştum ve sadece köpekler ulumaz ben köyde oturuyyorum özellikle kışın yatsı ezanı okunurken çakaallar gurup halinde uluyolar ben çok şaahit oldum... ac kaldıklaarı için allaha yalvarıyolar diye duyuyoruz büyüklerimizen... inanmak veye inanmamak bize düşer..bence mantıklı
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11