Yorumları: 12
Konuları: 0
Kayıt Tarihi: 09-03-2013
Verdiği Teşekkür: 0
Aldığı Teşekkür: 0
RE: Türkiyede Yaşayan Nadir Hayvan Türlerimiz Lütfen Okuyup Paylaşalım
Arsiv kayitlara ve yasanmis gercek hikayelere, kaldigimiz yerden devam ediyoruz..
BU SEFER,
ADANA VE CIVARINDAN: DOGU AKDENIZDEN KAYITLAR
Kadirli yoğunoluk köyü elmalı kayseri yaylasında daha önce belirttiğim gibi çatal ali adlı avcının 1940 larda kurt gölü mevkiinde avladığı 12 pars var bir de koyuncu durdu (yağız) ın 1930larda aynı mıntıkada kerim yücesinde avladığı bir pars kayıtı var (postlar mevcut değil)
-yine kadirlide sıtır köyü heyik mevkiinde 1960 lara ait bir avlanma kayıtı var postu adana saimbeylide
dörtyol bölgesinde çağlalık ta ve karayılan da sincan köyündemancık kalesinde avcı horoz ali avcı ibiş kaplankıranın babası ve amcaları tarafından avlanan 10 ,15 kayıt var ,
sarı sekide değirmendere köyleri tarafından avlanan 1960 lara tarafından avlanmış 3 veya 4 kayıt var(postlar mevcut değil)
-birde gaziantep nurdağı (kömürler) tandırlı köyü kalecik mevkiinde avcı izci vakkas tarafından biri avlanan biri de zehirlenen 2 pars var 1 adet post gaziantepte bir otelde
bunların hepsi çok yakın coğrafi bölgeler bunlar dışında bölgede( adana andırın kadirli dörtyol nurdağı) başka kayıta rastlayamadım
BİR PARS ANISI
kadirlinin tahta köyünde 1970 yılının son baharında muhtemelen kasım ayında henüz 10 yaşında bir çocukken her zaman olduğu gibi köyümüzden biraz uzakta davar yayıyordum akşama doğru davarların bir kısmının eksik olduğunu fark ettim babam beni döver diye çok korkup heyecanlandım hemen kaybolan davarlarımı aramaya koyuldum
aynı günlerde köyümüzde komşularımızın davarları geceleyin evden tuhaf bir şekilde kaybolmuştu davarlar sanki buhar olup uçmuştu köylüler; hangi vahşi hayvanın 60 kilo davarı alıp 3 metre bahçe duvarının üzerinden atlayabileceğ ini düşünüp tartışıyorlardı çok geçmeden kaybolan davarların kırıntıları ormanda ağaçların yüksek dallarında asılı olarak köylüler tarafından bulundu. davarların kırıntıları ağaçların dallarında ne geziyordu köylüler buna bir anlam verememişlerdi amcam Halil kösece bunu ancak bir kaplanın yapabileceğini söyledi Halil amcam bize koçlu köyüne bağlı elmalı kayseri yaylasından meşhur avcı çatal alinin heçkeren kalesinde 7 tane kaplan avladığını anlatırdı çatal alinin en son vurduğu kaplanın 11 ayak boyunda olduğunu söylerdi
Bu anlatılanları düşüne düşüne dokuzağaç mevkiine geldim artık hava kararmaya başlamıştı hava karardıkça daha çok korkuyor ve daha da çok hızlanıyordum amcamın anlattığına göre dokuz ağaç ve onun üstündeki yüce denilen yer; batıdaki aladağları doğuya bağlayan bir geçiş yeri idi. Dağlardaki Ayı kurt geyik domuz kaplan öşşek(kara kulak) vb bütün vahşi hayvanlar mutlaka dokuz ağaçtan geçip dırıla oradan da gavur dağına giderlermiş. bölgede insandan uzak en tenha yer burasıymış
İşte tam dokuz ağaç ta Korka korka aramayı sürdürürken birden şimdiye kadar hiç görmediğim bir hayvanla göz göze geldim Kirli sarı renkte, siyah benekli, uzun kamçı gibi bir kuyruğu olan ve gayet çevik bir hayvandı Ben heyecandan dona kalmıştım amcamım anlattığı , komşularımızın davarlarını yiyen bu hayvan olmalıydı hayvan büyük bir çeviklikle sıçrayarak gözden kayboldu
Hiç arkama bakmadan Koşarak eve gittim
Bir daha da o hayvanı gören duyan olmadı
NOT: yukarıda anlatılan yaşanmış olay Osmaniyede yaptığımız Anadolu parsı araştırmaları çerçevesinde görüştüğümüz m.akif Ersoy ilköğretim okulu matematik öğretmeni galip kösece tarafından anlatılmıştır kendisine teşekkürü borç bilirim Derleyen: Yusuf BİÇER
KADİRLİNİN MEŞHUR KAPLAN AVCISI ÇATAL ALİ’NİN HAZİN ÖYKÜSÜ
Kadirlinin Yoğunoluk köyü Elmalıkayseri yaylasında yaşayan bölgenin en eski ve meşhur avcısı olan Çatal Ali her zamanki gibi misafirleri ile heçkeren kalesinin oraya domuz geyik avına çıkar, hava kararmaya başlayınca yanındaki misafir avcıları köye gönderir.Mavzerini avcılara vererek ağızdan dolma çifteyi alarak misafirlerine kül kömbesi yedirmek için biraz kaya güvercini avlar.
İkindi namazının geçmekte olduğundan hemen çiftesini ve güvercinleri bırakarak teyemmüm abdesti alır, namaza durur. .Namazı kılarken büyük bir kükreme ve gürültü ile irkilir. Büyüklerinden duyduğu ejderha hikayeleri ile büyümüş Çatal Ali bu kükreme, bağırtı ve gürültünün ne olduğunu anlayamaz.
Kükreme ve homurtularla dağdan taşlar düşmektedir. Dolma tüfeği ile hemen fırlayarak ilerdeki ki büyük kayanın dibine yatar. Az ötede iki kaplan (Latincesi Pantera Pardus Tulliana , Anadolu parsı ) bir birileri ile boğuşmaktadır.boğuşma sırasında taşlar yuvarlanmakta ,ağaç ve çalıların dalları gürültü ile kırılmaktadır.Kaplanlar Çatal Ali den habersiz boğuşarak yuvarlanmaktadır.
İki gözünden biri çalışmayan ağızdan dolma çiftesinin içindeki kuş saçmasının üzerine acele bir tek kurşun atıp sıkıştırır . tek atış şansı olan Çatal Ali kaplanlardan üsttekine doğrultup iyice nişan aldıktan sonra ateş eder. Kaplanların üstteki erkek olanı o anda yere düşer. Çatal Ali bir ağacın arkasına saklanırken kamasını çekerek salavat getirip bekler. Alttaki yaralı kaplan yerde ölü yatan kaplana şaşkın şaşkın bakarak kükrer ve kaçarak oradan uzaklaşır.
Çatal Ali evde misafirlerini bekletmemek için hemen köye döner. Sabah erkende misafirlerini uğurlayıp kaplan avladığı yere döner. Kaplanın dersini yüzerken dün gördüğü diğer kaplan ilerde yüksek bir kayanın üzerinde heyirir. Çatal Ali onu da vurarak evine döner.
Postlardan 11 adım uzunluğundaki en büyük postu da çok sevdiği için kıramadığı arkadaşı Tevfik Coşkun’a hediye eder.
Çatal Ali daha sonraki yıllarda aynı mevkilerde 13 kaplan daha avlar. Kaplanın postlarından birini Elbistan'daki Şıh Hacı Mustafa Efendi’ye hediye eder.Postlardan 11 adım uzunluğundaki en büyük postu da çok sevdiği için kıramadığı arkadaşı Tevfik Coşkun’a hediye eder.bu post daha sonraki yıllarda Ali Saip beyin çiftliğine hediye gider . Ali Saip bey bu güzel postu çiftliğe Ankara’dan gelen bir milletvekiline hediye eder.
Hayatı boyunca binlerce ayı kurt domuz geyik avlayan ,Kadirlinin en eski ve meşhur avcısı olan Çatal Ali yaşlanır ölümüne yakın senelerce yatalak kalır, acılar çeker.
Çatal Ali'nin ölüm döşeğinde herkese öğüt olacak son sözleri :
CANIN BU KADAR TATLI OLDUĞUNU BiLSEYDİM HİÇBİR HAYVANA TETİK ÇEKMEZDİM olur.
Not : 1940 yılında yaşanmış bu öykü Anadolu Biyoloji tarihi araştırmaları çerçevesinde Osmaniye’de yaptığımız Anadolu parsı araştırmaları sırasında edindiğimiz Kadirlinin meşhur avcısı Çatal Ali’nin hazin öyküsüdür ve ölmeden önce oğlu öğretmen Mustafa Çatal tarafından kaydedilen kasetten aynen nakledilmiştir.
İlk baharda yaylalara göç eden yaylacıları meşhur meydan haymasında bir gün misafir etmeden göndermeyen misafirperver bir insan olan Çatal Ali sadece çeltik tarımı zararlısı domuzlara karşı Kadirlinin toprak ağaları tarafından her ay 10.000 fişekle desteklenen bir avcı başı yada kır bekçisi değildir. Bu kasette yer alan Çatal Ali’nin bizzat söylemiş olduğu Karacaoğlan türküleri ayrı bir araştırmanın konusudur. Bu kaseti bana ulaştıran sayın hocam Mithat Doğan’a teşekkürü borç bilirim.
Ayrıca Çatal Ali hakkında bize bilgiler veren ikiz İbrahim (Özçatal) amcamıza teşekkür ederim.
Daha sonraki yıllarda Çatal Ali’nin avladığı kaplandan bir tane de aynı bölgedeki Kerim yücesi mevkiinde avcı koyuncu Durdu (Yağız) da avlamıştır.bu tarihten sonra bölgede kaplan avı kaydına rastlanılmamıştır.
Orman Yüksek Mühendisi Erkan KAYAÖZ'ün Anadolu Biyoloji tarihi araştırmaları kitabında yer alan 1940 yılında Adana'nın Kadirli ilçesinde bir parsın vurulduğunu söyleyen avlanma kaydı Çatal Ali'nin avladığı pars kaydı olmalıdır
Anadolu parsının halen doğu Toroslarda özellikle Amanos (gavur dağı) dağlarında çok az sayıda yaşadığı tahmin edilmektedir.
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.