-rivayet (söylenti) demektir ve doğruluk oranı her zaman 100 de 50 dir kesin olmayan rivayete itimat ne derece doğrudur belli olmaz
-kurugöllü kardeşim konuyu saptırmışsın eroini esrarı ne diye katıyorsun anlamadım hiç din bilgisi bile olmayan bu tip insana zarar veren şeylerin alım satımının doğru olmadığı bilir
-bi takım mealci kişilerimiz mevcuttur(tirmizi ,elmalılı hamdi yazır ...) saymakla bitmez lakin tek bir mealcinin söylediklerine saplanmakta doğru olmayabilir
-Mezheplerdeki farklılar ile yaşayamayız şafi mezhebinde vucuttan akan kan abdesti bozmazken diğer mezheplerde bozulur bu demek değildirki imam ŞAFİ bu işi bilmiyor onun sözlerine itimat eden yanlış yoldadır diye hanefilerde de AT ın ön sağ bacağı helaldir (savaş ve kıtlık durumunda) ama dinimizde tek tırnaklı hayvanı murdar olarak buyurmuştur (rivayetlere göre) ŞAFİ mezhebindeki çizmeyi doldurmayacak kadar akan kan abdesti bozmaz meseleside aslında oda savaş durumundadır.
-İşin özü her mezhebin kendine göre bazı şartları vardır ara ara farklı düşünceler ortaya çıkıyor bunlar kesin uygulamalardır birde en büyük sorun geleneklerin dinin kuralları gibi algılanmasıdır örneğin osmanlı döneminde Türklerin meslek sahibi olması olması( çıkıpta ahkam kesen olmasın bazı ilmi tıbbi ve mimari meslekler hariç ) yasaktı çiftçi yada yeniçeri akıncı gibi branşlarda olması gerekiyordu taki cumhuriyet kurulana kadar dedeleriniz bilir sorun 1930 lu yıllardan sonra demirci kunduracı vs meslek sahibi olan türklere gavur lakabı takılırdı marangoz gavur İsmail gibi vaktinizi aldım hakkınızı helal edin bu işler çok ince işlerdir her mezhebin fetvası farklı geniş düşünmek lazım illaki herkes kendi mezhebine göre hareket etmek ister ve etmelidir ama bu diğer mezheplerin yanlış olduğu anlamına gelmezki 4 büyük imamımızda eşdeğerde ve bizler için kıymetlidir kesin emirler kur'an da yazdığı gibidir diğerleri mantık ve düşüncemize bağlıdır saygılar.