Yorumları: 250
Konuları: 1
Kayıt Tarihi: 22-08-2009
Verdiği Teşekkür: 1
Aldığı Teşekkür: 22
RE: Köpeğin Ezanda Uluması ne Anlama Geliyor????
(12-10-2012, Saat:03:07)meteorain Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
(10-10-2012, Saat:04:13)kuul Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Mesele bakış açısında;
Aynı olay batıda merak edilse (belki de edilmiş ve araştırılmıştır bilmiyorum) adamlar hemen bunla ilgili bilimsel araştırmalar yapar; çeşitli köpekleri, çeşitli seslerle, çeşitli deneylerle, testlerle tabi tutarlar. Ve sonunda bir açıklama yaparlar.
Bizde ise hemen dini açıdan ne anlama geliyor, günahmıdır, sevapmıdır?..
Yok efendim şeytanmı kovalar melekmi çağırır?
Yahu altı ucu köpek uluyor, Hurafeler kıyameti koparıyor.
Evde yangın çıkmış tespih yanmamış, Allahın hikmeti diye konu açmışlar. Orada da aynı şeyleri yazmıştım. Yanmaz taş tespihtir veya evin yanmayan bölümünde kalmıştır. Hemen bununla ilgili mucize aramaya gerek var mı? Ekmekte ki, ağaçta ki bazı şekilleri arapça Allah yazısına benzetmeler filan kime ne ispatı bunlar anlamıyorum. İnanan zaten inanıyor onalara ihtiyacı yok, inanmayanı ise ekmekteki ağaçtaki şekil ile inandıramazsın ki.
Yani herşeyi dini tartışmaya getirmenin, dini anlamda açıklama yapmaya çalışmanın anlamı var mı?
En küçük bir mevzudaki bakış açışı, kitlelerin hayata bakışını gösteriyor. Biz hayata din gözlükleri ile bakarken elalem gerçek gözlerle bakıyor. Müslüman ülkelerle müslüman olmayan ülkeler arasındaki fark bu işte. Bu bakış açısı devam ettiği sürece müslümanlar bu esaretten kurtulamayacaklar.
Kıtlama Şeker ile ilgili ilginç bir yazı okudum. Aktarıyorum;
Erzurum'da, çay içilirken şeker çaya karıştırılmıyor, kıtlama yapılıyor. Bunun çıkışı ise çok ilginç... Eskiden İran'da çaya tatlandırıcı olarak hurma ve üzüm katılıyordu. İngilizler İran'a şeker satmaya kalktıklarında bunu başaramadılar. Sonra İranlı Mollalarla irtibat kurdular. İngilizler Mollaların vereceği fetva karşılığında kazancın % 10'nu teklif ettiler. Nitekim bir Cuma Namazı'nda (İran'da Cuma Namazları o bölgenin en büyük camisinde ve çok kalabalık olarak kılınıyor) Cuma Hutbesi'nde Mollalar şu vaazı verdi: "Siz Allah'ın nimeti olan hurma ve üzümü nasıl olur da çaya katarsınız! Bundan böyle çaya şeker katacaksınız!" Bu vaazdan sonra İranlılar çaya şeker katmaya başladılar.
İşler yoluna girince İngilizler Mollalara verdiği % 10 payı satışların iyi gitmediği gerekçesiyle vermemeye başladı. Bunun üzerine Mollalar ikinci bir fetva verdi Cuma Hutbesi'nde: "Gâvur icadı şekeri çaya katmak caiz değildir!..." Bu fetva üzerine İranlılar evlerindeki şekerleri sokaklara döktü... İngiliz firmaları bunun üzerine baktılar olacağı yok, Mollalarla yeniden masaya oturdu. Fakat Mollalar bu sefer % 20 pay istedi. İngilizler çaresiz kabul etti. Mollalar Cuma Hutbesi'nde bu sefer şöyle fetva verdi: "Biz size çaya şeker katmayın dedik ama sokaklara dökün de demedik, şekeri sokağa dökmeyeceksiniz, şekeri çaya batıracak ve böylece gâvur icadı şekere boy abdesti aldıracak ve öyle içeceksiniz!!
Bilmeyince herkes her fetvayı verir inanırsınız. Sahih Hadis olarak sunulan rivayetlerde Peygamberimizi Miraca merdivenle çıkarıyolar. Neden? Çünkü rivayeti uyduranın hayal gücü o kadar. 1600 sene önce uçak mı vardı, asansör mü, uçan daire mi, uzay mekiği mi, ışınlama bilgisi mi? Şimdi bilimsel dini yorumlar peygamberimizin ışınlandığı yönünde... Eee demek ki bizi kandırıp durmuşlar. Ben şimdi ne bileyim arapların ve yandaşlarının sahih hadis diye diye bize her istediklerini yaptırmadıklarını? Emeviler döneminden itibaren Araplar kendi dillerini (Kuran arapça okunur-cennet dili arapçadır-ölünce sorular arapça sorulacak gibi), kültürlerini ve ananelerini (ayakta işemek günahtır gibi) din yoluyla yaymaya çalışmışlar ve bunun içinde en çok uydurma hadisleri kullanmışlardır.
Halbuki elimizin altında Allahın Kelamı duruyor, değiştirilemez kutsal kitap. Ahh-Ah.
Şimdi bunları yazınca tepkiler gelebilir.
Olaya bakış açınız güzel ama biraz sert yaklaşıyosunuz. Elbette ki Kuran-ı Kerim'e bakıcaz fakat orada her konuda ayrıntılı bilgilendirme yok. Örneğin namaz şartı var ama nasıl kılınacağını söylemiyor, Peygamberimizden öğreniyoruz. Bir de Kuran-ı Kerim derin anlamlar içeriyor. Bir kişi bir ayetten başka bir anlam çıkarırken diğeri daha farklı bir anlam çıkarıyor. Örneğin; Vakıa suresi 79. ayette “O Kuran’a temizlenenlerden başkası el süremez” diyor. Bu ayetten kimileri abdestsiz Kuran-ı Kerim'e dokunulamaz anlamını çıkarıyor; hatta bazıları abartıp çarpılacaklarını söylüyor.
Ayakta işemek günah değildir ama sağlıksızdır. Birincisi; ayakta işediğin zaman idrar torbası tam anlamıyla boşalmaz; kamışta kalıntılar olur. Tuvalet çıkşında abdest alırsınız ama siz farkında olmadan kamışta kalan idrar çamaşıra damlar ve abdestiniz tehlikeye girer. İç çamaşırınıza damlamasa bile ayakta yaptığınız için, idrar çoraplarınıza ve paçalarınıza sıçrar. Bu durumda da namazın şartlarından olan necasetten teharet ihlali olur. İkincisi; sağlık açısından zararlıdır, ileride prostat kanserine yol açabilir.
(10-10-2012, Saat:04:13)kuul Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Tepki göstermeden önce şunun bilinmesini isterim ki ben Allah'a; laf olsun diye değil, ciddi manada inanırım.
Bu kısım çok ağır olmuş, size yakışmamış. Ne yani; biz Allah'a laf olsun diye mi inanıyoruz ? Bu nasıl bir kelamdır ?
Estağfurullah...
Neden üzerinize alındınız ve bu anlamı nasıl çıkardınız anlamadım. Yanlış anlaşılmadan kaynaklanarak gelecek tepkilere önlem olarak yazılan bir bölümdü ve sadece benimle ilgiliydi. Kimseyi zan altında bıraktığımı sanmıyorum.
Biliyorsunuz Hadisler, Kuran ayetleri ile karışmasın diye çok sonraları yazılmıştır. Peygamber efendimiz böyle demiştir diye kendi fikirlerini, düşüncelerini empoze etmediklerinin ne gibi bir garantisi var? Ne güzel söylüyorsunuz "Kuranda namaz vardır, şekli yoktur" diye. İşte anahtar kelime "Kuran'da vardır" cümlesi. Peki ya "oturarak işeme" mevzusu Kuran'da var mı ki? Ne şekilde olacağını araştıralım.
Diğer taraftan söylediğinizden oturarak işeyenler prostat kanserine yakalanmıyor anlamı çıkıyor. Öyle mi? Bu durumda prostat kanseri müslüman ülkelerde çok düşük, diğer dine mensup ülkelerde çok yüksek seviyelerde olmalı...
Sıçrama konusunda dikkat etmezsen oturarakta sıçrar. Ayrıca alafranga wc lerde öyle bir olay yok. Sizin izahatlarınızı zaten biliyordum. Buna rağmen bunları yazdıysam, farklı bir bakış açısından söz ediyorum.
Size kültürünü ihraç etmek isteyenler elbette bir sebep veya mazeret yaratacaklardır. Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Önemli olan sebebin doğruluğunun ispatı... Örneğin ayakta işemenin zararları konusunda dünyada bilimsel bir açıklama var mı? Yoksa hurafeye giydirilmiş bir kılıf mı?
Özetlersem değerli arkadaşım.
Benim Kurandan anladığım şu:
Koyulan yasaklar-kurallar hep toplum, aile ve kişinin çevreye etkisiyle ile ilgili...
Kuran sizin nasıl oturduğunuza, yattığınıza, yediğinize, suyu kaç yudumda içtiğinize, tırnağınızı ne zaman keseceğinize, tuvaletinizi nasıl yapacağınıza, eve girerken hangi ayağınızı atacağınıza karışmıyor. Sizi robota çevirmek gibi bir niyeti yok. Benim düşüncem tüm bunlar kültür empozesi, hızarlama projesinin bir parçası... İnandırıcı olması ve uyulması içinde hadis yakıştırması yapılan şeyler.
Her neyse amacım bu konuda tartışma yaratma değil ve konunun epey dışına çıktık zaten. Sorularım kafamızda soru işaretleri yaratmak, herşeyi verildiği gibi almayıp, acaba farklı bir yönü de olabilir mi düşüncesini oluşturmak içindi... Bu konu hakkında artık yazmayacağım çünkü sonu yok iyi bilirim.
Dikkat çekmek istediğim mevzu, her konuya dini açıklama getirme zorunluluğumuzdu... En basit konularda bile bilim öteleniyor. Bir kaç kişi bilimsel bir açıklama getirmeye çalışmış, çoğunlukta ise dini yorumlar var.
Saygılar...
Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. TR KANGAL web sitesi hayvan severlerin oluşturduğu bir platformdur. sitemizde kumar, bahis vb. yasadışı faaliyetlerin sağlanması söz konusu değildir. trkangal.com daki videolar internet ortamında yayın yapan diğer video sitelerinden alıntıdır. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. 5651 Sayılı kanun’un 8. maddesine ve T.C.K’nın 125. maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. sitemiz de sansürlenmemiş içerik yoktur. telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, hakkında t34h3r@trkangal.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler tarafımızdan incelenerek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.